16 Ocak 2012 Pazartesi
11 Ocak 2012 Çarşamba
Ey şemsiyeli!
Romantik misin sen şimdi? Sevgilini mi koruyorsun? Yağmurdan
mı korunuyorsunuz? Arkadaşın değil mi o yanındaki? Niye inadına inadına üstüme
geliyorsun şemsiyeli? Yanındaki de sana ayak uyduruyor arkadaş anlamıyorum ki.
İkiniz birden geliyorsunuz üstüme. Senden daha beteri de var ne yazık ki
dolayısıyla yancından da beter. Plaj şemsiyesi ebatındaki “insansız hava taşıtı”
şaşırtıcılığında devasa şemsiyesi altında tek başına takılan amcalar. Nedir benim
sizden çektiğim bilemedim ki. Küçücük de değilim ki görmeyip de ezesiniz,
ayıdan halliceyim sonuçta.
Aklıma gelmişken önerim geldi. Şemsiyelerinize duşakabin
ekletin de yandan da yağmur yemeyiverin. Bir de insanların gözüne sokmamak için
şemsiyelerinizi dikkat edin.
Gelelim şemsiyeli genç arkadaşıma. Romantik misin sen
gakkoş. Bak, eğer şemsiye ile romantizm olaydı “göte giren şemsiye açılmaz”
gibi bir lafımız olmazdı. O şemsiyeyi ona göre taşı.
Bir önerim daha gelmişken. Şemsiyeler hususi otolar gibi
değil mi yahu? Yağmurda herkes şemsiyesini açıp da gezdiği zaman kaldırımlarda
trafik yoğunlaşıyor. Önerim şu ki her şemsiye taşıyıcısı yanına bir kişiyi daha
alsın ve bu trafiğe çözüm olsun. “İnsansız hava taşıtı” şaşırtıcılığındaki
şemsiyeli amca da gayet toplu taşıt işlevi görerek dört kişiyi bünyesinde
bulunduran toplu şemsiye olabilir. Çözülür gibi sanki değil mi trafik.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)